İlk gençlik
yıllarımda genç anne olmayı istedim hep, çocuğumla arkadaş gibi olabilmeyi
hayal ettim.
Ancak
evlenip de ev işleri, çalışma hayatı falan derken hep korktum çocuk sahibi
olmaktan… Nasıl yaparım, nasıl bakarım, çocuğu perişan eder miyim, hepsine
birden yetişebilir miyim??? Kafamda deli sorular bitmedi gitti.
Artık
evleneli 3 sene olmuştu ve tamam dedim artık hazırım ancak yeni bir işe
başlamıştım ve biraz zaman geçmesi lazımdı. Çalışırken doğum yapmak, doğum izni
vs. sosyal haklardan faydalanmak vardı hep aklımda.
Ancak
kader insanın planladığı gibi işlemiyor. İşe başladıktan kısa bir süre sonra beklenmedik
bir zamanda işten ayrıldım (ki işten ayrılacağımı bilmeden 1 hafta öncesi jinekoloğa
gidip genel kontrollerimi yaptırmıştım bile :)). Kısmet bu ya artık işsizdim ve yeniden iş
aramak, bulmak ve yine bir süre çalışmak bebeği en az 1- 1,5 sene daha
ertelemek demekti ve ben bunu istemiyordum.
İşten
ayrıldıktan 2 hafta sonra içimde çok değişik bir his sanki hamileyim :) :) :) En yakın arkadaşım 9 aylık
hamileydi ve birlikte markette dolaşırken ona dedim ki “İnternette okuyorum, en
büyük belirti kendini hamile hissetmekmiş, ben kendimi hamile gibi
hissediyorum!” (Nerden de biliyorsam hamile hissetmek ne demek??) O da “Canım
benim kendini çok kaptırıp hayal kırıklığına uğrama ama için rahat edecekse bir
test alalım” dedi. Hemen bir eczaneden test aldık ve iki çizgiiiiii :) Yetmeeez hemen bi de kan
testi; pozitiffffff :) Testleri yapma aşamasında eli ayağına dolanma durumları, arkadaşımın bu sebeple
doğurma korkusu falan görülmeye değerdi :)
İşte
böyle başladı macera. Harika bir dokuz ay geçirdim. 37. Haftadan sonra her an
kızım gelecek diye bekledik. Hatta bir gece suyumda sızıntı var sanıp acile
bile gittik. Ama bizim kızın içerde keyfi yerindeydi ve gelmeye niyeti yoktu.
40 hafta dolduktan sonra doktorumla 1 hafta daha beklemeye karar verdik. Yine
gelmezse 5 Haziran’da suni sancı için sözleştik. Sabah 8de hastaneye yatışımız
gerçekleşti. Suni sancı bağlandı ve beklemeye başladık. Daha 5 dk olmuştu sancı
takılalı, nst cihazındaydı kulağım bebeğimin kalp atışlarını dinliyorduk
ailecek :) Birden kalp atışları
zayıflamaya başladı ve kesildi! Hemen ebeyi çağırdılar, karnımda dinlemediği
yer kalmadı ama yok kalp atışı alamadı! Allah’ım o anda nefesim kesildi :( Sonunda zayıf bir ritm
yakaladı. Ebe bir yandan ameliyatta olan doktoruma ulaşmaya çalışıyor bir yandan
bana oksijen maskesi takıyordu. Ama ben ağlamaktan nefes alamıyordum ki :( 9,5 ay sabırla beklediğim,
her kıpırtısında içimin titrediği bebeğimi son anda kaybetme düşüncesi nefesimi
kesmeye yetiyordu. Öte yandan nefes almam lazımdı, hem de derin derin nefes
almam, karnımı şişire şişire… Bebeğimin benim aldığım nefese çok ihtiyacı
vardı. Doktoruma ulaşıldı ve bebeğin suni sancıyı kaldıramayacağı bilgisi
verildi. Doktorum hemen sezaryen dedi ve ne olduğumu anlayamadan göz yaşları içinde
kendimi ameliyathanede buldum. Doktorum çok sakin ve güleryüzlü karşıladı. “Senin
kız su koyverdi, her şey güzel olacak birazdan kavuşacaksınız” dedi. 2. Şok da
ben tamamen bayılmayı beklerken karnım tok olduğu için spinal sezaryen olmamdı
(Ki şimdi şükrediyorum iyi ki öyle olmuş, bebeğimin hayattaki ilk saniyelerine
şahit olabildim :))
Saat 10.48’de bizim lokum sapasağlam dünyaya geldi :) Hatta 3.400 gr beklerken
3.720 gr yemeye hazır bir lokum olarak doğdu :) Onu gördüğümde söyleyebildiğim tek şey: “Şükürler
olsun, şükürler olsun”du.
Lokumum
şimdi 10 aylık oldu bile, zaman nasıl da akıp gidiyor…
Bu
günümüze binlerce şükür :)
Bir
solukta yazdım, şürç-ü lisan ettimse af ola,
Sevgiyle,
Gönül
Lokum Berenimiz o bizim ballı kaymağımız:))
YanıtlaSilMerhaba benim kizim su anda 3.5 aylik kizimda kalca gelisim geriligi oldugunu 1.5 aylikken ogrendim iki ay boyunca bandaj taktik ve kontrollerde ilerleme oldugu ancak yeterli olmadigini soyledi doktorumuz ve bir ay daha takmamiz gerektigini eger tam duzelmemisse alciya akinacagini soyledi tabi bu sureclerin hepsinde bandaji kizimin surekli aglamasi nedeniyle aksatarak kullandim su anda bu yaziyi okudum ve umutlandim acaba gec mi kaldim :(
YanıtlaSilBetül hanım, çok geçmiş olsun. Bandaj tedavisinde aralıksız kullanım çok önemli. Kızımın tedavisinde 24 saat aralıksız takıyorduk sadece haftada 1 kez banyo yaparken çıkarma iznimiz vardı. Yaz sıcağında çocuk pişik olmasın diye elimde ıslak mendille geziniyordum :) Geç kalmak diye bir şey yok, ne kadar erken teşhis o kadar iyi diyelim. Siz doktorunuzun tavsiyelerine uyun, gerisi hayırlısıyla gelir! Bizim de her ay gittiğimiz kontrollerde yeterli seviyeye ulaşmamıştı, 5 ay kullandık sonra kendi haline bıraktık. Yılda 1 kez rutin kontrole gidiyoruz, hala yaşıtlarına göre kalça gelişimi geride ancak bir önceki seviyesine göre yavaş da olsa ilerliyor. Kızınız ilk başlarda bandaja direnecektir, ağlaması alışık olduğu düzene ters bir şeyler olmasındandır. Ama bebekler her şeye çabuk alışıyor, bir hafta sabrederseniz bandajla yaşamaya alışacaktır. Sağlık haberlerinizi almak dileğiyle...
YanıtlaSil