3 Nisan 2014 Perşembe

Benim Hamilelik ve Doğum Hikayem

İlk gençlik yıllarımda genç anne olmayı istedim hep, çocuğumla arkadaş gibi olabilmeyi hayal ettim.

Ancak evlenip de ev işleri, çalışma hayatı falan derken hep korktum çocuk sahibi olmaktan… Nasıl yaparım, nasıl bakarım, çocuğu perişan eder miyim, hepsine birden yetişebilir miyim??? Kafamda deli sorular bitmedi gitti.

Artık evleneli 3 sene olmuştu ve tamam dedim artık hazırım ancak yeni bir işe başlamıştım ve biraz zaman geçmesi lazımdı. Çalışırken doğum yapmak, doğum izni vs. sosyal haklardan faydalanmak vardı hep aklımda.  

Ancak kader insanın planladığı gibi işlemiyor. İşe başladıktan kısa bir süre sonra beklenmedik bir zamanda işten ayrıldım (ki işten ayrılacağımı bilmeden 1 hafta öncesi jinekoloğa gidip genel kontrollerimi yaptırmıştım bile :)). Kısmet bu ya artık işsizdim ve yeniden iş aramak, bulmak ve yine bir süre çalışmak bebeği en az 1- 1,5 sene daha ertelemek demekti ve ben bunu istemiyordum.

İşten ayrıldıktan 2 hafta sonra içimde çok değişik bir his sanki hamileyim :) :) :) En yakın arkadaşım 9 aylık hamileydi ve birlikte markette dolaşırken ona dedim ki “İnternette okuyorum, en büyük belirti kendini hamile hissetmekmiş, ben kendimi hamile gibi hissediyorum!” (Nerden de biliyorsam hamile hissetmek ne demek??) O da “Canım benim kendini çok kaptırıp hayal kırıklığına uğrama ama için rahat edecekse bir test alalım” dedi. Hemen bir eczaneden test aldık ve iki çizgiiiiii :) Yetmeeez hemen bi de kan testi; pozitiffffff :) Testleri yapma aşamasında eli ayağına dolanma durumları, arkadaşımın bu sebeple doğurma korkusu falan görülmeye değerdi :)

İşte böyle başladı macera. Harika bir dokuz ay geçirdim. 37. Haftadan sonra her an kızım gelecek diye bekledik. Hatta bir gece suyumda sızıntı var sanıp acile bile gittik. Ama bizim kızın içerde keyfi yerindeydi ve gelmeye niyeti yoktu. 40 hafta dolduktan sonra doktorumla 1 hafta daha beklemeye karar verdik. Yine gelmezse 5 Haziran’da suni sancı için sözleştik. Sabah 8de hastaneye yatışımız gerçekleşti. Suni sancı bağlandı ve beklemeye başladık. Daha 5 dk olmuştu sancı takılalı, nst cihazındaydı kulağım bebeğimin kalp atışlarını dinliyorduk ailecek :) Birden kalp atışları zayıflamaya başladı ve kesildi! Hemen ebeyi çağırdılar, karnımda dinlemediği yer kalmadı ama yok kalp atışı alamadı!  Allah’ım o anda nefesim kesildi :( Sonunda zayıf bir ritm yakaladı. Ebe bir yandan ameliyatta olan doktoruma ulaşmaya çalışıyor bir yandan bana oksijen maskesi takıyordu. Ama ben ağlamaktan nefes alamıyordum ki :( 9,5 ay sabırla beklediğim, her kıpırtısında içimin titrediği bebeğimi son anda kaybetme düşüncesi nefesimi kesmeye yetiyordu. Öte yandan nefes almam lazımdı, hem de derin derin nefes almam, karnımı şişire şişire… Bebeğimin benim aldığım nefese çok ihtiyacı vardı. Doktoruma ulaşıldı ve bebeğin suni sancıyı kaldıramayacağı bilgisi verildi. Doktorum hemen sezaryen dedi ve ne olduğumu anlayamadan göz yaşları içinde kendimi ameliyathanede buldum. Doktorum çok sakin ve güleryüzlü karşıladı. “Senin kız su koyverdi, her şey güzel olacak birazdan kavuşacaksınız” dedi. 2. Şok da ben tamamen bayılmayı beklerken karnım tok olduğu için spinal sezaryen olmamdı (Ki şimdi şükrediyorum iyi ki öyle olmuş, bebeğimin hayattaki ilk saniyelerine şahit olabildim :)) Saat 10.48’de bizim lokum sapasağlam dünyaya geldi :) Hatta 3.400 gr beklerken 3.720 gr yemeye hazır bir lokum olarak doğdu :) Onu gördüğümde söyleyebildiğim tek şey: “Şükürler olsun, şükürler olsun”du.

Lokumum şimdi 10 aylık oldu bile, zaman nasıl da akıp gidiyor…

Bu günümüze binlerce şükür :)

Bir solukta yazdım, şürç-ü lisan ettimse af ola,

Sevgiyle,


Gönül

3 yorum:

  1. Lokum Berenimiz o bizim ballı kaymağımız:))

    YanıtlaSil
  2. Merhaba benim kizim su anda 3.5 aylik kizimda kalca gelisim geriligi oldugunu 1.5 aylikken ogrendim iki ay boyunca bandaj taktik ve kontrollerde ilerleme oldugu ancak yeterli olmadigini soyledi doktorumuz ve bir ay daha takmamiz gerektigini eger tam duzelmemisse alciya akinacagini soyledi tabi bu sureclerin hepsinde bandaji kizimin surekli aglamasi nedeniyle aksatarak kullandim su anda bu yaziyi okudum ve umutlandim acaba gec mi kaldim :(

    YanıtlaSil
  3. Betül hanım, çok geçmiş olsun. Bandaj tedavisinde aralıksız kullanım çok önemli. Kızımın tedavisinde 24 saat aralıksız takıyorduk sadece haftada 1 kez banyo yaparken çıkarma iznimiz vardı. Yaz sıcağında çocuk pişik olmasın diye elimde ıslak mendille geziniyordum :) Geç kalmak diye bir şey yok, ne kadar erken teşhis o kadar iyi diyelim. Siz doktorunuzun tavsiyelerine uyun, gerisi hayırlısıyla gelir! Bizim de her ay gittiğimiz kontrollerde yeterli seviyeye ulaşmamıştı, 5 ay kullandık sonra kendi haline bıraktık. Yılda 1 kez rutin kontrole gidiyoruz, hala yaşıtlarına göre kalça gelişimi geride ancak bir önceki seviyesine göre yavaş da olsa ilerliyor. Kızınız ilk başlarda bandaja direnecektir, ağlaması alışık olduğu düzene ters bir şeyler olmasındandır. Ama bebekler her şeye çabuk alışıyor, bir hafta sabrederseniz bandajla yaşamaya alışacaktır. Sağlık haberlerinizi almak dileğiyle...

    YanıtlaSil

Siz yazın Lokumum yıllaaar sonra okusun :) Annesi cevapları geciktirmez :))))